24 Kasım 2014 Pazartesi

Bir Klişe Olarak Ben


 Bu gün Popom Olmadan Asla kitabını okurken (ki kendisiyle ilgili yorumlarımı ilerleyen günlerde kitabı bitirdiğimde yapacağım.) düşündüm ki hayatımın büyük çoğunluğunu bir klişeyi gerçekleştirerek, onu yaşayarak geçirmişim. Şişman kız, devamlı kilo verme çabası içinde, bir süre düzgün besleniyor, ama sürekli ufak tefek kaçamakları oluyor, bir süre sonra hepten bırakıyor ve nasıl isterse öyle yemek yiyor, verdiği kiloları ve hatta daha fazla olmak üzere geri alıyor, bir süre sonra tekrar diyet yapıyor falan filan. Yaklaşık on yıldır süre gelen hikayem işte böyle. Adeta bir klişeyim analayacağınız.
İnsanlar sizi süzdüğünde aklınıza direk dış görünüşünüzü yargıladığı gelir. Yemek yeseniz nasıl olsa şişmansın, yemeseniz amacınız kilo vermektir. Kimse sizin sağlığınızı düşünmez, varsa yoksa kaç beden giyiyorsun. Siz istediğiniz her şeyi giyemezsiniz çünkü sonra insanlar ne der. Dar kıyafet giyseniz bu halinizle öyle kıyafet mi giyilir, bol giyseniz e tabii kapamanız gereken “çok” şey vardır. Biraz kılığınıza kıyafetinize dikkat etseniz bu halinizle ne işe yarar zaten. Saçınızı başınızı makyajınızı yapsanız, eh anca sizi o kurtarır. Bütün bunları size öyle güzel empoze ederler ki en sonunda siz de aynı bu şekilde düşünmeye başlarsınız.
İnsanların yüzünüze karşı sen böyle “de” güzelsin, biz seni böyle “de” seviyoruz, olsun canım senin “yüzün” güzel, biraz kilo versen fıstık gibi olursun. Şunu da duyarsınız ama her zaman en son, bak bu senin sağlığın için “de” önemli. Aman ne kadar teşekkür etsem az. Önce görüntüyü kurtar, sonra şekeri tansiyonu karaciğer yağlanmasını düşünürsün. Nasıl olsa bizim en önemli değerimiz 38 beden sülün gibi bir hatun olmak. İnsanlar sizden hep kilolarınızı düşünmenizi ister, aman verdim mi yoksa aldım mı, şu pantolonu giydiğimde popom nasıl duracakkısa kollu kolsuz askılı giysem kollarım ne olacak.
 Ben hep çok şanslı olduğumu düşünürüm çünkü en yakınımdaki insanlar benim sağlığımla hep daha ilgili oldular, bana hep destek çıktılar. Ama etrafınızda hep bahsettiğim gibi insanlar vardır ve olacak, önemli olanın siz olduğunu sakın unutmayın. Evet ben bir klişeyi yaşadım, yaşıyorum bundan her ne kadar rahatsız olsam da bir sene sonra bunları söyleyen insanların kendilerinin boğazlarından üç lokma kısıp da yapamadığı o “en” önemli şeyi yapmış olacağım ve işte bunu düşünmek beni motive eden şeylerden bir tanesi.
Benim, kilolu bir insanın kendisiyle problemi olmadığında, a ne kadar özgüvenli ama canım bir de zayıf olsa diyen insanlarla ciddi sorunum var. Sizi olduğunuz kişi olarak seven, o kişiye saygı duyan bir insan olmak yerine, olmanız “gereken” kişiyi oluşturan insanlardan lütfen uzak durmaya çalışın eğer duramıyorsanız da kendinizi dinleyin ve onların sadece konuşmalarına izin verin. Önemli olan her zaman sizsiniz, sizin sağlığınız, sizin yaşam kaliteniz, sizin nasıl görünmek istiyorsanız öyle görünmeniz ve mutlu olmanız. Kilolarınızı verin ama zayıf olup birilerinin sizi koyduğu kalıpların içine girmek için değil, hastalıklarla yaşanan bir hayat riskini azaltmak için, hareketinizin kısıtlanmasını önlemeniz için, ömrünüzü on sene kısaltmak yerine sağlıklı bir yaşam geçirmek için yapın bunu.


Görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder