Herkesin hem fikir olduğu bir konu var; kilo vermek öz güveni artırır. Bu durum gerçekten böyle mi? Maalesef evet. Maalesef diyorum çünkü şimdiye kadarki yazılarımdan da görebileceğiniz üzere benim bazı sosyal algılarla, özellikle de insanlara sosyal normalar üzerinden kurulan baskılar konularında ve özellikle cinsiyet kimlikleri ile doğrudan alakalı konulardaysa bazı problemlerim var. Kadının yaşı erkeğin maaşı sorulmaz deyimini buna örnek olarak vereceğim.
Velhasıl-ı kelam, toplum tarafından daha "kabul edilir" bir pozisyonda olmak öz güveni artırıyor, ne yazık ki bunlardan en başta gelenlerinden biri de dış görünüş. Bu aralar "presentable" olmak durumuna özellikle kafayı taktığım için oradan yola çıkacağım. "Presentable" olmak nedir? Genel değimiyle pirezentaabıl ya da düzgün görünüşlü ya da benim eleştirel amaçlı olarak kullandığım gibi "sunulabilir". Ben böyle söyleyince çevremdekiler rahatsız oluyor, muhtemelen size de çok güzel şeyler çağrıştırmamıştır. Konumuza gelecek olursak, düzgün görünüşlü olmak tanımında sosyal algıların yönlendirdiği şekilde şu gibi şeyler var, düzgün giyimli, saçını başını düzgün kullanan, makyajına özen gösteren, orta-üst sınıf görünümünde, düzgün konuşabilen, mümkünse vücut yapısı bakımından normal olarak atfedilen kalıbın içinde bulunmak. Burada düzgün kelimesini irdeleyebilirim ama bunu yapıp sizi daha fazla sıkmayacağım. Sonuç olarak siz fazla kilolu bir insansanız sosyal algı bakımından en başta (genellemeye tabi tutarsak) zaten puanlarınızdan bir kısmını kaybetmiş oluyorsunuz. Kilolu bir insan olarak bu durumun dibine kadar yaşamış bir birey olarak kilo verip de daha kabul edilesi ve normal karşılanan pozisyona geldiğinizdeyse otomatik olarak öz güveniniz artıyor. Aynalarla barışık olmak buradan geliyor işte. Ben niye aynaya küsüyorum da birden beş kilo verdim diye barışıyorum? Aynaya küsmenizin nedeni diğer insanların size olan tutumuyla ya da sosyal algılar ve normlarla ya da empoze edilmiş kadın/erkek resimleri ile ilintili olduğunu hiç düşündünüz mü?
Buraya kadar yeterince darladığımın farkındayım, o nedenle daha fazla sizi sıkmayacağım. Kilo verdiğiniz zaman kendinize olan güveniniz artar, evet, çünkü dışardakilerin size bakışı değişir, artık daha istenilen ve kabul edilen bir görüntünüz olduğu için buradan puan kaybetmezsiniz. Hatta, kilo vermiş olduğunuzu karşı taraftaki bir şekilde biliyorsa puanınız bile artabilir, e kolay bir şey değil sonuç olarak, hepimizin ortak derdi, (benim hala derdim, sizi bilmem).
Maalesef demiş olmamın nedenini de anlatmış olduğuma göre size farklı bir örnek vereceğim.
YouTube'da video çekip paylaşan arkadaşlarımızdan biri olan Ellie Kodia (ki kendisi çok çok sevimli bir kişidir, siz onu viral olmuş kola ile saçını yıkadığı videosundan tanıyor olabilirsiniz) oldukça kilolu bir kadın-dı. Şöyle ki yaklaşık bir sene önce yeme alışkanlıklarını değiştirmeye karar veriyor ve hem veganlığa geçiş yapıyor hem de karbonhidratı hayatından çıkarıyor. Bunun sağlık açısından olan kavgalarını tartışmalarını bir yana bırakırsak (ki kendi seçimidir, büyük özgüven gerektirir tebrik etmek lazım) tahmin edeceğiniz üzere hızlı bir şekilde kilo vermesine neden oluyor bu değişim. Kendisi "yanlışlıkla oldu" diyerek nasıl 60 pound (~27 kilo) verdiğini şu videoda anlatıyor. Şimdi durum şu ki bu ablamız kendisini kilolu olduğu zamanlara dair olarak kendimi ve vücudumu şu an olduğu kadar seviyordum çünkü ben buydum diyor ve hatta videonun sonlarına doğru kilo vermiş olmasından dolayı özür diliyor. Nasıl yani? Bir insan kilo verdiği için neden özür diler diyebilirsiniz tabii. Özet olarak Ellie kendisini takip eden insanlara her zaman kendin olmaktan gurur duymak nasıl olur onu göstermiş bir insan ve ilham verici bir kişi olarak tanımlanan ve tanınan bir kişi takipçileri tarafından. Bu nedenden dolayı Ellie, takipçilerinden özür dileme ihtiyacı duyuyor çünkü yeme şeklini değiştirmesi kilo vermek gibi bir nedene bağlı değil ve hatta böyle bir amacı isteği hiç yok, kilolu haliyle insanların aklında bir yer edinmiş bir insan da olunca kendisini takipçilerine karşı iki yüzlü davranmış gibi hissediyor.
Bakın bir tarafta koskoca kilo verme ve sağlıklı olma endüstrisi varken bu kadın olduğu kişiden ne kadar memnun ve mutlu olduğunu çok içten bir şekilde ortaya koyuyor ve biz ağzımız açık nasıl yani demek durumunda kalıyoruz. Maalesef diyorum çünkü biz kendimizi olduğumuz şekilde sevmeyen insanlar olarak başkalarından da bunu bekliyoruz, olmayınca da mutsuz oluyoruz. Mankenlere bakıp bakıp ah çekiyoruz, diyetisyenlere paralar döküyoruz, belki mutsuz oluyoruz. Tabii ki her zaman savunduğum gibi sağlık konusunu ön planda tutuyorum, benim 14 aydır kendimi (ve ailemi) paralamamın nedeni de bu. Benim burada bahsettiğim tamamen farklı bir olgu.
Sosyal algılar ve tabulardan kendinizi sıyırabildiğiniz ölçüde mutlu oluyorsunuz.
Herkese kendisi ile mutlu olduğu günler diliyorum.